MÜSİAD Kadın, Teknopark’ta Kadın, Sağlık ve Teknoloji Paneli Düzenledi
29 Mart 2022 tarihinde MÜSİAD Kadın Başkanı Meryem İlbahar ve yönetim kurulu üyeleri, MÜSİAD 2. Dönem Genel Başkanı Ali Bayramoğlu beraberliğinde Teknopark Genel Müdürü Bilal Topçu’ya ziyaret düzenledi. Düzenlenen ziyarette Bilal Topçu Teknopark hakkında sunum üzerinden katılımcılara bilgilendirmede bulundu. Bilgilendirme sunumundan sonra Bilal Topçu’nun anlatımıyla Teknopark bünyesindeki Kuluçka Merkezi ziyaret edilerek burada bulunan girişimcilerden ikisinin sunumu gerçekleştirildi.
Aynı gün Moderatörlüğünü Ali Bayramoğlu’nun yaptığı Kadın, Teknoloji ve Sağlık konulu panelde, panelistler Meryem İlbahar, Prof. Dr. Halit Yerebakan, Bilal Topçu ve Hülya Dağöttüren’di.
Ali Bayramoğlu giriş konuşmasına MÜSİAD’ın yüksek ahlak yüksek teknoloji ilkesinden bahsederek Mecidiyeköy’de küçük bir binada kurulduğunu belirtti. Bayramoğlu “Kadınların ekonomideki yeri bizim için çok hassas. Hangi alanda faaliyet gösterirseniz gösterin insanların sosyalleşmeye ihtiyacı var. Bu minvalde hanımlar üniversitede yetişen gençleri hayata kazandırmak gibi bir misyonu da üstleniyor.” dedi.
Ardından konuşmasını yapan Bilal Topçu Teknopark ve kuruluş gayesinden bahsederek şu an ulaştıkları kapasite hakkında bilgilendirmede bulundu.
MÜSİAD Kadın Başkanı Meryem İlbahar ise konuşmasından MÜSİAD Kadın’ın kuruluşundan bugüne takındığı misyon ve vizyondan bahsederek yeni dönemdeki hedefleri, projeleri ve MÜSİAD Kadın’ın çalışma sistematiğine değindi.
Biyolog Hülya Dağöttüren ise Umayana markasının kuruluş sürecinden ve bu süreçte sıfırdan başlayarak aldığı eğitimlere değinerek ağızdaki kanser yarasını iyileştirebilecek doğal bir ürüne ulaştığını ifade etti.
Hülya Dağöttüren sözlerine şöyle devam etti: “Bir insana kendi alanında neler yapacağı konusunda doğru yönlendirirseniz yapamayacağı şey yoktur. İnsanlık kriterleri aslında hiç değişmiyor. Ahlaklı olmak yalan söylememek gibi. Gelenek konusunu özellikle vurgulamak istiyorum; bizim aldığımız etik değerlerin ne kadar önemli olduğunu yurt dışında gördüm.
Bilim insanı olarak çeşitli imkanlardan faydalanıp doğru yönlendirmeyle projenin altını nasıl dolduracağını bildiği taktirde yapamayacağı şey yoktur. Rahmetli babam ‘öyle çok okuyun ki başkasının bilgisine ihtiyaç duymayın’ derdi. Dünyada ilk kez bir ürünün buluşunu yaptıysam bunda ailenin etkisinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.”
Umayana’ya başlangıcının çocuğunun hastalığı vesilesi ile başladığını belirten Hülya Dağöttüren, kimyasal hiçbir madde kullanamayacağı için doğal ve organik ürün araştırmalarına başladığı ifade etti. Dağöttüren ürünlerin içinde ne zararlı ne değil üzerine eğitim almaya başladı ve biyokimya uzmanlığı eğitimler aldı.
“Umayana ağızda ve cilt yanıklarını gideren bir krem. Tedavisi güç yaralar üzerinde çalışmaya başladım temiz içerikli ürünler üretmeyi kendime ilke edindim. Petrol ürünü kullanmanın sebebi de maalesef çok ucuz olduğu için tercih ediliyor. Ben balmumu kakao yağı kullanıyorum. Zaten bu yaralar sentetik kullanmaktan oluşmuş. Biraz farkındalık ve biraz cesaretle hedef koyarak bu güzel ürünler çıktı ortaya. Bu alanda patent ödülüm de var. Hedefim Türkiye’den dünyaya bu ürünlerle adımızı duyurmak.”
Prof. Dr. Halit Yerebakan “Hasta İletişimin Geleceği ve Dr. Google” başlıklı sunumuna kendisini başarıya götüren motivasyonun yaptığı işi çok sevmesi olduğunu belirleterek başladı. “Belli bir tecrübeyi belli bir saat çalışarak elde edebilirsiniz daha hızı yakalamak için daha fazla emek sarf etmek gerek. 21 gece hastanede yatar, 7 gün 14 saat çalışırdım. Bu da tecrübe ve bilgiler arasındaki bağlantıdır. Hayattaki en önemli amacım başkalarının hatalarından ders almak oldu. İyinin düşmanı daha iyiyi kovalamaktır. Ne istiyorsanız elde etmek için bir şey yapmak gerekir. Etrafınızda iyi insanların olması lazım. Nedeni olan insanların bir arada kümelenmesi gerekir. Aynı zamanda iletişim becerilerinin kuvvetlenmesi gerekir ki beraber aynı ortamda bulunduğu insanlara neyi hak ettiğini aktarabilsin.”
Tıp alanında sadece mesleği icra etmek yetmediğini ve ülke adına bir üretimde bulunmanın gerekli ve olduğunu dile getiren Yerebakan konuşmasına şöyle devam etti: “Yılda 100-150 insanın kalbine dokunuyorum. Sözcüklerimle de insanların kalbine dokunma kararı aldım. Bunun için iletişime yöneldim. İnsanı geride bırakan şeyler neler; zamanım yok, para, bilgi ve değişimden korkmak. Zaman sizin önceliklerinizle belirlenen bir şey. En önemlisi değişimden korkmaktır.
İnsanlar hayatta her şeylerini kaybettikleri gibi tıp alanında da böyle oluyor. İnternet aramaları %50 oranında doğru tanıdır. Ama iş tedaviye geldiğinde internet araştırması doğruyu yansıtmıyor. Gerçek bir doktordan elde edeceğimiz bilgiyi elde edemeyiz ritüelleri tamamlamak lazım. Hayatınızdaki her şeyin ritüeli önemli. Doğum ölüm mezuniyet… bu tür ritüelleri unutmuyoruz. Kendinize lider seçtiğiniz insanlara bakın, hepsi bir neden ortaya koymuştur. Neden sorusunun cevabının bulanlar alt beyne girmiş olur bu da ruhtan gelir.”
Yapılan sunumların ardından 2. Dönem Başkanımı Ali Bayramoğlu’nun kapanış konuşması ile panel sona erdi.